Blog

Elektrikli Araç Sahipleri İçin Kritik Dönemeç: Evden Şarj Maliyetleri ve 2026 Düzenlemesi hakkında bilmek istediğiniz her şey bu yazıda. Üstelik limiti geçmenizi önleyecek çözüm önerileri ile.

Güneş panellerindeki karı temizlemek gerekir mi? Kışın panel verimi düşer mi? Mikro çatlak riskinden korunun ve kış bakımının doğrularını SolarAVM bloğunda öğrenin.

Elektrik faturasını ilk elinize aldığınız zaman size karmaşık gelebilir ama elektrik faturası hesabı oldukça basittir. Temelde kullandınız elektrik birim fiyatla çarpılır, üzerine vergiler ve diğer masraflar eklenir. Böylece ödeyeceğiniz tutar ortaya çıkmış olur. “1 kw kaç tl enerjisa”, "1 kw kaç tl 2025” gibi sorulara yanıtlar arıyorsanız yazımızla faturanızı en basit şekilde nasıl hesaplayabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Güneş panellerinde basınçlı su temizliği, enerji verimliliğini %10’a kadar artırarak tozlanma ve kirlenmenin olumsuz etkilerini azaltır. Düzenli temizlik, özellikle kurak ve tozlu bölgelerde panellerin performansını korurken, çevreci yöntemlerle uzun vadeli maliyetleri düşürür. Deiyonize su ve biyolojik temizleyiciler kullanarak, panellerin ömrünü uzatmak ve sürdürülebilir enerji yönetimi sağlamak mümkündür.

1 Şubat 2025'ten itibaren Türkiye'de elektrik faturaları, yüksek tüketim yapan mesken ve ticarethane aboneleri için Son Kaynak Tedarik Tarifesi'ne (SKTT) göre hesaplanacak. Yıllık 5.000 kWh üzeri tüketimi olan mesken aboneleri, 15.000 kWh'yi aşan ticarethaneler ve sanayi aboneleri, ayrıca büyük tüketiciler SKTT kapsamına girecek ve bu tüketicilere daha yüksek birim fiyatlar uygulanacak. Faturalar, kademeli tarifeyle belirlenip yüksek tüketimler için daha fazla ödeme yapılacak. Bu düzenleme, enerji tasarrufu ve tüketim takibini önemlidir.

Romanya, yenilenebilir enerji hedefleri doğrultusunda Bârlad’da 1.5 GW kapasiteli güneş paneli fabrikası inşa ediyor. Devlet desteğiyle gerçekleştirilen bu proje, ülkenin 2030’a kadar 5 GW güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesine ulaşma stratejisinin önemli bir parçası.

Karbon ayak izi, bireylerin, şirketlerin veya ürünlerin neden olduğu toplam sera gazı emisyonlarını ifade eder. Özellikle enerji tüketimi, üretim süreçleri ve taşımacılık gibi faaliyetlerden kaynaklanır. Bu ölçüm, çevresel sorumluluğun yanı sıra uluslararası karbon piyasalarında yer almak için gereklidir. IEC doğrulama hizmetleri, ISO standartlarına uygun olarak karbon ayak izi hesaplama ve doğrulama süreçlerini kolaylaştırır. Ürün ve organizasyon düzeyindeki emisyonların yanı sıra hidrojen üretimi gibi özel süreçlerdeki emisyonlar da bu yöntemlerle ölçülür. Ölçüm süreci; kapsam belirleme, veri toplama, emisyon faktörlerini uygulama ve toplam emisyonları hesaplama aşamalarını içerir. Karbon ayak izi ölçümünde, doğrudan emisyonlar (Kapsam 1), enerji tüketiminden kaynaklanan dolaylı emisyonlar (Kapsam 2) ve tedarik zinciri gibi diğer dolaylı emisyonlar (Kapsam 3) dikkate alınır. Yaşam döngüsü analizi, çevrimiçi hesaplayıcılar ve profesyonel yazılımlar gibi araçlar bu hesaplamalarda kullanılır. Bu ölçüm, çevresel etkileri azaltma, yasal düzenlemelere uyum sağlama, maliyet tasarrufu ve pazarda rekabet avantajı gibi önemli faydalar sunar. IEC doğrulama sertifikaları ise güven, şeffaflık ve yasal uygunluk konularında şirketlere destek olur. Karbon ayak izi ölçümü, iklim değişikliğiyle mücadelede etkili adımlar atmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için kritik bir araçtır.

Depolanabilir güneş enerji sistemleri, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjiyi depolayarak ihtiyaç anında kullanılabilir hale getiren yenilikçi teknolojilerdir. Bu sistemler, enerji arz ve talep dengesini sağlamanın yanı sıra düşen batarya maliyetleri ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalarla birlikte ekonomik avantajlar sunar. Yeni nesil batarya teknolojileri sayesinde daha yüksek verimlilik sağlanırken, enerji depolama büyük ölçekli projelerde de önem kazanmaktadır. Geleceğin sürdürülebilir enerji çözümlerinin temel taşlarından biri olan bu sistemler, hızlı yatırım geri dönüş süreleri ve çevresel faydalarıyla öne çıkıyor. Hem bireysel hem de ticari kullanım için ideal olan bu teknolojiler, yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak için kilit bir role sahiptir.

Ev tipi enerji depolama sistemleri, yenilenebilir enerji kullanımının artmasıyla birlikte popülerlik kazanırken, yangın riski konusunda endişeler de bulunmaktadır. Almanya’daki RWTH Aachen Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, bu sistemlerin yangın riskinin son derece düşük olduğunu ortaya koymuştur. Yapılan çalışmaya göre, ev tipi batarya sistemlerinin yangın riski yalnızca %0,0049’dur, bu oran ise çamaşır kurutma makineleri ve buzdolaplarından bile daha düşüktür. Araştırma ayrıca, yangın olaylarının özellikle bahar aylarında ve bataryaların tamamen dolduğu öğle saatlerinde arttığını göstermektedir. Ev tipi enerji depolama sistemleri, büyük ölçekli batarya depolama ve elektrikli araç bataryalarına kıyasla çok daha güvenli bir alternatif sunmaktadır.