Quantcast
Kapat
(0) Ürün
Alışveriş sepetinizde ürün yok.
Kategoriler
    Filtreler
    Ayarlar
    Arama

    Enerji Krizine Avrupa Birliği'nin Çözümü

    Enerji Krizine Avrupa Birliği'nin Çözümü

    Enerji Krizine ABnin Stratejisi: EU Solar Strategy

    Son 1 yılda Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte Rusyanın Avrupaya getirdiği çeşitli enerji ambargoları, Avrupa Birliği ülkelerinde büyük bir enerji krizini tetikledi. Çünkü Avrupa Birliğinin 2020deki istatistiklerine göre AB ülkeleri gaz ihtiyacının %38ini Rusyadan karşıladı. Bu istatistiki veri, AB ülkeleri için enerji krizinin ne kadar derin olduğunu gözler önüne sermektedir. AB, karşılaşılan derin enerji krizine çözüm olarak REPowerEU adlı planını hazırladı. REPowerEU Planı, süratle üye ülkeler tarafından onaylandı ve uygulamaya konuldu. Planda yer alan en kritik iki hedef, ‘enerji tasarrufunun sağlanması’ ile beraber ‘yenilenebilir enerjinin kaynaklarının’ devreye alınmasıdır. Bu bağlamda en güçlü yenilenebilir enerji kaynağı olan Güneş’e yönelime dair AB Güneş Stratejisini (EU Solar Strategy) açıklandı. Bu raporun anlaşılması, Türkiye’nin aday üye ülke statüsünde de olmasından ötürü bu plan; ülkemizin “Geleceği Yakalamak“ vizyonu gereği çok önemlidir. Bu nedenle raporun detaylı incelemesinin yapılacağı yazı dizisini sizler için hazırladık. Yazı dizimizin ilk yazısında AB Güneş Stratejisinin ana fikirlerinden olan Güneş Enerjisinin Yayılımını Hızlandırma” ’nın hayata geçirilmesi için alınması planlanan aksiyonları inceleyeceğiz.

    Raporda Güneş Stratejisi, 2 ana maddede ele alınmıştır:

    • Güneş Enerjisinin Yayılımını Hızlandırmak,
    • Sürdürülebilir Güneş Enerjisine Ulaşılmasının Sağlanması.

    Güneş Enerjisi Avrupaya Güç Verecek

    2020 yılında Avrupanın Güneş’ten sağladığı enerji 160 GW civarındadır. REPowerEU planındaki hedeflerden birisi, bu gücü 2025 yılında 320 GWye yani iki katına çıkarmak; 2030 yılında da 600 GWya çıkarmaktır.  Bu gücün büyüklüğünün anlaşılması adına Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’nün 2022 Ekim ayında açıkladığı verilerde, Türkyede kurulu olan bütün güneş santrallerinden elde edilen güç 9,12 GWtır -Avrupa Birliğinin 2025 hedefi, bu gücün 35 katıdır. Son 10 yılda, ABnin yenilenebilir enerji politikaları ile bağlantılı olarak Solar Sistem maliyetleri %82 oranında düştü ve solar sistemler ABnin en rekabetçi enerji kaynaklarından biri oldu. Güneş enerjisi enerji verimliliği ile birleştiğinde, kullanıcı vatandaşları fosil yakıt fiyatlarının değişkenliğinden korumaktadır. Son 10 yılda, Avrupa vatandaşlarının da solar bilinci belirttiğimiz faktörler dolayısıyla arttı ve özellikle evlerde ‘solar sistem’ spesifik olarak aranan kriterler arasına girdi. Bu durum da solar sisteme yapılan yatırımın enerji üretimi ile beraber yatırımın yapıldığı evlerin de değerinin artmasını sağladı. (bu konuyu Solar Sistemler Kuruldukları Evlerin Değerlerini Arttırır mı” adlı yazımızda detaylı olarak irdeledik) Güneş enerjisinin büyük ölçüde yaygınlaştırılması, AB'nin endüstriyel liderliğini güçlendirmek için de bir şanstır. AB, doğru sistem koşullarını yaratarak güneş enerjisi ürünlerinin AB tüketicisinin yüksek standartlarına uygun olmasını sağlarken bir yandan da canlı rekabet ve yenilik odaklı ortamını temel alarak üretim tabanını genişletme imkanı elde etmiştir.

    AB Güneş Enerjisi Stratejisi, güneş enerjisinin faydalarından hızla yararlanmak için kapsamlı bir vizyonun ana hatlarını çizdi ve kısa vadede kalan zorlukların üstesinden gelmek için dört girişim sundu:

    • İlk olarak, Avrupa Güneş Çatıları Girişimi aracılığıyla hızlı ve büyük PV dağıtımını teşvik etmek.
    • İkincisi, izin prosedürlerini daha kısa ve daha basit hale getirmek.
    • Üçüncüsü, tüm AB'de güneş enerjisi üretme ve dağıtma zorluğuyla yüzleşmek için bol miktarda vasıflı iş gücünün mevcudiyetini sağlamak.
    • Dördüncüsü, AB'de, özellikle PV imalat sektöründe, esnek bir endüstriyel güneş enerjisi değer zincirinin inovasyona dayalı genişlemesini kolaylaştırmayı amaçlayan bir Avrupa Solar PV Endüstrisi İttifakı başlatmak.

    Güneş Enerjisinin Hızlandırılması

    Güneş enerjisi , Avrupa Birliği'nin Rus doğal gazına ve genel ölçekte fosil yakıtlara olan bağımlılığını aşamalı olarak ortadan kaldırmanın anahtarıdır. Elektrik, ısı veya hidrojen şeklindeki güneş enerjisinin, endüstriyel süreçlerde doğal gaz tüketiminin yerini alabilmesi mümkündür.  Avrupa Birliği, yıllık 18 GW olan üretim hacmini, 2025 hedefine ulaşmak için 45 GWye yani 3 katına çıkaracaktır.

    Avrupa Solar Çatı Girişimi

    Yapılan araştırmalara göre çatı üstü solar sistemler, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin enerji ihtiyacının %25ini karşılayabilecek potansiyeldedir. Konut, kamu, ticari ve endüstriyel çatılardaki bu kurulumlar, tüketicileri yüksek enerji fiyatlarından koruyabilir ve yenilenebilir enerjinin halkın kabulüne katkıda bulunabilir. Mevcut yapılardan yararlandıkları ve çevre gibi diğer kamu mallarıyla çatışmalardan kaçındıkları için çok hızlı konuşlandırılabilir. AB çapında Avrupa Çatı Çatıları Girişimi, enerjimizi daha temiz, daha güvenli ve uygun fiyatlı hale getirmek için çatıların geniş, yeterince kullanılmayan güneş enerjisi üretim potansiyelini ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Bunu hızlı bir şekilde başarmak için 2022 sonuna kadar acil eylem planı hazırlanmıştır.

    Bu eylem planı kapsamında AB tarafından yürürlüğe konacak maddeler şu şekilde özetlenebilir:

    • Çatı güneş enerjisi kurulumu:
    • 2026 yılına kadar 250 m2'den daha büyük kullanışlı zemin alanına sahip tüm yeni kamu ve ticari binalar;
    • 2027 yılına kadar 250 m2'den daha büyük kullanılabilir zemin alanına sahip mevcut tüm kamu ve ticari binalar;
    • 2029 yılına kadar tüm yeni konut binalarında zorunlu hale getirilecektir.
    • Çok apartmanlı binalardaki tüketicilerin aşırı maliyetler olmadan toplu öz tüketim haklarını etkin bir şekilde kullanmalarına olanak tanıyan mevzuatının tüm AB üyesi devletlerde tam olarak uygulanması sağlanması,
    • Halihazırda kurulu olan sistemlerin uygun maliyetli uzantıları için idari engellerin ortadan kaldırılması,
    • 2025 yılına kadar nüfusu 10.000'den fazla olan her belediyede en az bir yenilenebilir enerjiye dayalı enerji topluluğu kurulması,
    • Bireysel tüketicilerin güneş enerjisine erişiminin kolaylaştırılması için enerji topluluklarının, sosyal konut kurulum projelerinin ve finansman desteğinin hayata geçirilmesi,
    • Yeni yapılacak binalar için entegre solar sistemlerin desteklenmesi.

    ABnin üye devletlerinden talepleri:

    • 10 yıldan daha kısa öngörülebilir geri ödeme sürelerine dayalı olarak, çatı üstü solar sistemler için sağlam destek çerçevelerinin oluşturulması.
    • Planın parçası olarak ve yatırımları serbest bırakmak için gereken yerlerde, gelecek yıldan(2023) itibaren aşağıdakileri sağlamak için bir ulusal destek programının oluşturulması:
    • Hızlı müdahaleler için en uygun binalara öncelik vererek (Enerji Performans Sertifika sınıfları A, B, C veya D) çatı güneş enerjisi dağıtımı,
    • Güneş enerjisi dağıtımının çatı yenilemeleri ve enerji depolaması ile birleştirilmesi.

    Üye Devletler, mevcut AB fonlarını, özellikle de İyileşme ve Direnç Planlarının yeni REPowerEU bölümlerini kullanarak, bu girişim kapsamındaki önlemleri bir öncelik olarak uygulamalıdır.

    Güneş Enerji Dağıtımının Finansmanı

    Güneş enerjisi teknolojileri, diğer enerji kaynaklarına kıyasla yüksek sayılabilecek başlangıç maliyetlerine, ancak düşük işletme maliyetlerine sahiptir. Bu nedenle cazip finansman koşulları, rekabetçi dağıtımları için çok önemlidir. Komisyon analizi, Fit for 55 tekliflerinin hedeflerini gerçekleştirmek için gereken yatırımlara ek olarak, REPowerEU kapsamında solar PV'lere yapılan ek yatırımların bugün ile 2027 arasında 26 milyar Euro tutarında olacağını göstermektedir. The Recovery and Resilience Facility (Kurtarma ve Direnç Tesisi), yenilenebilir enerji kaynaklarının piyasaya sürülmesini hızlandırmak için şimdiden en az 19 milyar Euro ayırmıştır.

    Yenilikçi Yerleştirme Biçimleri

    Solar sistemlerin kurulmasında (özellikle santral boyutunda) öngörülen olumsuzluklardan birisi arazi kısıtlamalarıdır. Arazi kısıtlamalarının olumsuz etkilerini azaltmak adına Avrupa Birliği, yenilikçi yerleştirme biçimleri tasarlamıştır.

    Çoklu alan kullanımı

    Özellikle, belirli koşullar altında arazinin tarımsal kullanımı, agrivoltaik (veya agri-PV) adı verilen güneş enerjisi üretimi ile birleştirilebilir. Bu şekilde iki ekonomik faaliyet sinerji oluşturabilir; solar sistemleri, mahsulün korunmasına ve verim stabilizasyonuna katkıda bulunabilir ve yine tarım, arazi alanının birincil kullanımı olarak kalır. Üye devletler, tarımsal solar sistemlerin yapılması için hazırlanan teşvikleri uygulamalıdır. Ayrıca enerji sektöründe hidroelektrik barajlar tarafından oluşturulan yapay göllerin yüzeyinin kullanılması, PV konuşlandırması için özel bir potansiyeli temsil eder. Yüzen solar paneller suyun buharlaşmasını azaltır ve barajın elektrik sistemlerine bağlı olarak toplam çıkışı artırır. Yüzen solar panellerin göller, denizlerde kullanımı konusunda yenilikçi ve olası yüzer solar sistemlerin sudaki biyokütledeki sebep olabileceği etkileri araştırılmaktadır. Son olarak, otoyollar veya demiryolları gibi ulaşım altyapısı, güneş enerjisi dağıtımı için kullanılmamış bir potansiyel sunar. Örneğin, Hollanda'daki bir projede karayolu ses bariyerlerine güneş panelleri yerleştirilmiştir. Bu projenin ülkenin tüm ses bariyerlerinde faaliyete geçirilmesi durumunda, 250.000 haneye yetecek kadar elektrik üretmesi öngörülmektedir.

    Araca Entegre Solar Sistemler

    Güneş enerjisi ve elektrikli araçlar da teknolojik olarak yeni yöntemlerle entegre edilebilir. Araca entegre PV, elektrikli araçların enerji özerkliğini artırarak ve kısmen şebeke gücünü gemide üretilen güneş enerjisiyle değiştirerek ulaşım sektöründen kaynaklanan emisyonların azaltılmasına katkıda bulunma konusunda yüksek bir potansiyel sunmaktadır. Bu teknolojinin sağladığı fırsatlar, Komisyon tarafından yönetilen bir pilot proje aracılığıyla analiz edilmektedir.

    Binaya Entegre Solar Sistemler

    Binaların güneş enerjisi kurmak için sağladığı fırsatlar, çatıların ve park yerlerinin çok ötesine uzanmaktadır. Binaya entegre PV (BIPV), yeni bir güneş dağıtım biçimini temsil eder: Bir inşaat ürünü oluştururken aynı zamanda ek yüzeylerden güneş enerjisi üretimine izin verir. Son zamanlardaki maliyet düşüşlerine rağmen bu sektörün potansiyeli, inşaat sektörü ve ilgili ölçek ekonomileri tarafından benimsenerek ortaya çıkarılmaya devam etmektedir. Bu tür desteklerin yapı ruhsatı aşamasına eklenmesi, bu ürünlerin inşaat sektöründeki aktörler tarafından alınmasını daha da kolaylaştırabilir.

    Değerlendirme

    Bu yazımızda Avrupa Birliğinin derin enerji krizine çözüm olarak hazırladığı REPowerEU planını ve bu plan kapsamında hazırladığı AB Güneş Stratejisinin Güneş Enerjisinin Yayılımını Hızlandırmak” bölümünü irdeledik. Bu rapor bizler için çok önemli çünkü ülkemiz Avrupa Birliğinin aday üye ülke statüsündedir ve bundan ötürü önümüzdeki yıllarda bu rapora göre aksiyon alacaktır. 29 Ekim 2021de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının adı "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı" şeklinde değiştirilmesi, ülkemizin de yenilenebilir enerji konusundaki hassasiyeti ve desteğine bir göstergedir.

    Yorumunuzu bırakın
    *